Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | tax evasion n. | ||
If we increase tax, then we shall increase tax evasion. Vergiyi artırırsak, vergi kaçakçılığını da artırmış oluruz. More Sentences |
||||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | tax evasion n. | ||
The introduction of such a tax would give rise to considerable tax evasion. Böyle bir verginin uygulamaya konulması önemli ölçüde vergi kaçakçılığına yol açacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | tax fraud n. | ||
Money laundering must be combated, as must organised crime and tax fraud. Organize suçlar ve vergi kaçakçılığı gibi kara para aklama ile de mücadele edilmelidir. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | vergi kaçakçılığı | tax evasion n. | ||
Tax revenue rose substantially and measures were taken to tackle tax evasion. Vergi geliri büyük ölçüde arttı ve vergi kaçakçılığına karşı tedbirler alındı. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | tax dodging n. | ||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | evasion of taxes n. | ||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | fiscal evasion n. | ||
Trade/Economic | vergi kaçakçılığı | evasion of tax n. | ||
Slang | ||||
Slang | vergi kaçakçılığı | skimming n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Law | ||
Law | uluslararası vergi kaçakçılığı | international tax evasion n. |